Şimdilerde ilk bölümü yayınlanan ve Gülseren Budayıcıoğlu’nun yazdığı kitaptan uyarlanan “Camdaki kız” dizisi yayınlandığı tarihten itibaren milyonlar izlendi. Dizi Masumlar Apartmanı, Doğduğun Ev Kaderindir ve Kırmızı Oda gibi Gerçek Bir Hayat Hikâyesinden uyarlandı.
İşte izleyicileri tarafından beğenilen bu diziler aslında Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından uyarlanmıştır. Gülseren Budayıcıoğlu yazar olmakla beraber aynı zamanda bir psikiyatrdır.
Camdaki Kız adlı Gülseren Budayıcıoğlu’nun diğer kitaplarında da olduğu gibi gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanan bu dizinin aslında gerçek konusu nedir?
Annesini doğduğu zaman kaybetmiş, babası ise bu tarz nedenlerden dolayı kaçmış bir ailenin kızı Nalân Annesi bildiği Ananesi ve Babası bildiği Dedesiyle yaşayan, sıcakkanlığı ile herkesin gönlünü kazanan güzel bir kadındır. Hayatını varlık içinde yaşamış, en güzel okullarda en iyi şekilde okutulmuş ve şu an ki mesleği mimarlık olan başarılı bir genç kadındır.
Annesi olarak bildiği Ananesi, Nalânı hep kendi kızının katili olarak görmüş ve ona bazı işkenceler uygulamıştır. Nalâna hayatı boynuca zırh misali bir korse giydirmiştir bu nedenle Nalân dışarıda gezememiş, su içememiş ve bu tarz ihtiyaçlarını evde karşılamıştır.
Nalân hayatına bu şekilde ilerlerken birden kahve makinesi aracılığıyla tanıştığı Sedat adlı karakterle kendini evlilik arifesinde buluyor.
Sedat karakteri aslında evli bir kadını sevdiği için ilk başta ailesinin evlilik konusundaki baskısına karşı gelse de sonunda pes edip Nalân ile evlenmeyi kabul ediyor.
Dizinin isminin “Camdaki Kız” olmasının nedeni Nalân’ın dışarı çıkamaması ve dışarıyı sürekli camdan izlemesi olduğu söyleniliyor. Doğru düzgün arkadaşlık ilişkisinin olmaması ve babasının işi nedeniyle sürekli başka yerlere taşınmaları da dizinin isminin “Camdaki Kız” olmasını etkiliyor.
Nalân bu yaşına kadar uğradığı baskı ve işkence gibi gelen korseden sonra tüm bunların evlilikle son bulacağına inanılıyor. Ancak işler daha da kötüye gitmeye başlıyor…
Yorum Gönder